Selim Sözen1, Ömer Topuz1, Yunus Dönder1, Seyfi Emir2, Cengizhan Şan Özdemir2, Mustafa Keçeli1, Hacı Ahmet Baktır2, Bekir Sarıcık2

1Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi, Kayseri, Türkiye
2Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi, Elazığ, Türkiye

Özet

Amaç: Pilonidal sinüs intergluteal bölgede, özellikle genç erkeklerde daha sık görülen, akut ağrılı veya kronik şekli olan bir hastalıktır. Bu hastalığın tedavisinde çok sayıda cerrahi teknik ve tıbbi yöntem tanımlanmıştır. Bu çalışmada kliniğimizde iki farklı cerrahi tedavi yöntemi uygulanan pilonidal sinüslü hastaların takip sonuçlarını sunmayı amaçladık.

Hastalar ve Yöntem: Pilonidal sinüs tedavisinde hastalara Karydakis flep (Grup 1, n=68) ve rhomboid eksizyon + Limberg flep (Grup 2, n=74) cerrahisi uygulandı. Tüm hastalar retrospektif olarak yaş, cinsiyet, operasyon süresi, hastanede kalış zamanı, işe dönüş, takip süresi, nüks ve nükse kadar geçen zaman açısından incelendi.

Bulgular: Uygulanan cerrahi yöntemler arasında demografik özellikler ve operasyon süresi açısından fark bulunmazken (p=0.651), Rhomboid eksizyon + Limberg flep uygulanan grup 2‘de hastanede kalış süresi kısa (1.44 [1–3] p<0.001) ve işe dönüş süresi erken (12 [8–14] gün, p<0.001) olarak bulunmuştur. Grup 1'deki toplam 68 hastanın dördünde (%5.8) ve grup 2'deki 74 hastanın dördünde (%5.4) yara yerinde seröz sıvı koleksiyonu ve akıntı saptandı. Grup 2'deki hastaların birinde (%1.35) yara yerinde ciltaltı hematomu oluştu. Takipler sırasında her iki grupta da hiçbir hastada yara yerinde infeksiyon görülmezken, grup 1'de bir (%1.5) hastada erken dönemde nüks görüldü.

Sonuç: Pilonidal sinüs hastalığının cerrahi tedavisinde erken dönemde yara infeksiyonunun, geç dönemde nüksün ve günlük hayata dönme süresinin daha az olması nedeniyle, Limberg flep kullanılarak yapılan kapama yöntemi Karydakis flepe göre üstün ve etkilidir.

Anahtar Kelimeler: Pilonidal sinüs, Karydakis flep, Limberg tekniği