A RÜÇHAN AKAR1, ATİLLA KORKMAZ1, E OKAN HAMAMCI1, METİN BERBEROĞLU1, NUSRET ARAS2

1Ankara Numune Hastanesi, 6.Cerrahi Kliniği, ANKARA
2A.Ü. Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi A.B.D., ANKARA

Özet

Bu çalışmada Şubat 1990'da oluşturulan oksijen monitörizasyon protokolüne uygun olarak, Mart 1990-Kasım 1991 yılları arasında, Ankara Numune Hastanesi 6. Cerrahi Kliniğinde Cerrahi Yoğun Bakıma (CYB) alınan 30 kritik cerrahi hastada görülen hipoksik olaylar değerlendirildi.

İzlenen 30 kritik cerrahi hastadan 8'inde (%26.6) hipoksemi saptanmadı (Grup 1). Hipoksik atak saptanan 22 hastadan (%73.3) 9'unda (%40.9) oksijen tüketiminin oksijen dağılımından (DO2 bağımsız olduğu (Grup 2-A), 13'ünde (%59) ise VO2 de patolojik dağılım-bağımlılığı (Supply-Dependency) olduğu gözlendi (Grup 2-B). Hipoksemi takibi 4 hastada sadece arteriel kan gazı analizi ile, 26 hastada ise kan gazları ile birlikte DO2 , VO2 oksijen ekstraksiyon oranı (VO2 /DO2 , mikst venöz oksijen satürasyonu (SVO2 ölçülerek yapıldı. Grup 2-B'ye ait 11 hastada Adult Respiratory Distress Sendromu (ARDS) tanısı nedeniyle mekanik ventilasyon uygulandı. Grup 2-B'deki hastalarda ortak etiolojik faktörler ARDS veya sepsis olarak belirlendi.

CYB'da ortalama kalış süresi Grup 1'de 1.7 gün, Grup 2-A'da 4.5 gün ve Grup 2-B'de ise 7.8 gün olarak belirlendi. Yaşama oranları ise Grup 1'de %100,Grup 2-A'da %77, Grup 2-B'de %7.6 olarak saptandı.

Bu makalede CYB'ların ortak sorunu olan akut hipoksik olaylar sonrasında gelişebilecek VO2 dağılım-bağımlılığının yüksek mortalite riski nedeniyle prognozu direkt olarak etkilediği ortaya konmuştur. Çalışmanın amacı, oksijen transport parametrelerinin yoğun monitörizasyonu ile hipoksi ve doku seviyesinde anaerobik metabolizmanın, diğer bir deyimle VO2 dağılım-bağımlılığı durumunun erken tanınması ile etkin tedavi planlarının erkenden yapılabilmesini vurgulamaktır.