UĞUR BERBEROĞLU

Ankara Onkoloji Hastanesi, Genel Cerrahi Kliniği, ANKARA

Özet

Mide kanserinin etiolojisinde Helicobacter Pylori'nin etkisini belirlemek amacıyla gelecekte daha çok epidemiolojik çalışmaya gereksinim olduğu düşünülmektedir. Tanıda, endoskopik ultrasonografinin ağırlığı giderek artarken onkogen ve protoonkogenlerin tümör belirleyici olarak kullanımıyla ilgili araştırmalar sürmektedir. Japonya ve batı ülkeleri arasında özellikle genişletilmiş lenfadenektominin sağkalıma etkisiyle ilgili tartışma devam ederken, son yıllarda erken mide kanserine yönelik daha sınırlı cerrahi ve laparoskopik girişimler ile endoskopik mukozal rezeksiyon ön plana çıkmaktadır. İleri evre mide tümörlerinde ise sol üst abdominal evisserasyon gibi genişletilmiş gastrektomi tipleri savunulmaktadır. Radioimmun yöntemlerin eşliğinde cerrahi, intraoperatif tümör odaklarının belirlenmesinde etkili, yeni bir tedavi modalitesi olarak görülmektedir. Öte yandan neoadjuvan kemoterapiyle ilgili çalışmalar hızla sürerken, rejyonel kemoterapinin primer ve rekürren tümörlerdeki etkisi tartışılmaktadır. Normotermik infüzyon veya hipertermik peritoneal perfüzyon kemoterapi uygulamasının intraperitoneal rekürrensleri azaltması, bu yöntemler in gelecekte daha yaygın kullanılacağı izlemini uyandırmaktadır.

Anahtar Kelimeler: MİDE KANSERİ TEDAVİ