SADETTİN ÇETİNER, AKİF TAN, TAHİR SARIÇAM, MUTLU YAKUT, NİHAT KAYMAKÇIOĞLU, ALİ AKDENİZ

Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Gülhane Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD, ANKARA

Özet

Amaç: Mide kanserlerinde, genişletilmiş lenf nodu diseksiyonunun prognoza etkisi ve terapötik değerinin araştırılması.

Durum Değerlendirmesi: Lokalize mide kanserlerinde tek küratif seçenek cerrahidir. Cerrahi tedavinin şekli geçmişten günümüze özellikle rezeksiyonun genişliği açısından değişikliklere uğramıştır. Günümüzde radikal subtotal gastrektominin popülarite kazanmış olmasına rağmen, rezeksiyonun genişliği, genişletilmiş lenf nodu diseksiyonu ve profilaktik splenektomi halen tartışmalıdır.

Yöntem: Bu çalışma 1995-1998 yılları arasından mide kanseri tanısı ile öpere edilen 30 hastada prospektif olarak gerçekleştirilmiştir. Hastalar 2 gruba ayrılmış, birinci gruba (14 hasta) DO-D1, ikinci gruba (16 hasta) D2 lenfadenektomi uygulanmıştır. Hastalar, tümör boyutu, diferansiyasyonu,invazyon derinliği, lenfatik ve perinöral invazyon, metastatik lenf nodu sayısı ve evreleri açısından değerlendirilmiş, operasyon tipinin 3 yıllık sağkalım üzerine etkisi araştırılmıştır.

Çıkarımlar: DO-D1 lenfadenektomi yapılan hastalarda ortalama takip süresi 19.21±8,51 ay, D2grubunda 18.75±8.18 aydır. Her iki grupta değerlendirilen faktörlerden; tümör boyutu, invazyon derinliği, lenfatik ve perinöral invazyon varlığının ve hastalığın evresinin en önemli prognostik faktörler olduğu bulunmuştur. Üç yıllık sağkalım olasılıkları incelendiğinde D2 lenfadenektominin (%74.07), DO-D1 lenfadenektomiye (%40) göre daha terapötik bir yöntem olduğu görülmüştür.

Sonuçlar: Mide kanserinde genişletilmiş lenf nodu diseksiyonu, daha iyi bir prognostik ve terapötik yöntem olarak kabul edilebilir.

Anahtar Kelimeler: MİDE KANSERİ, LENFADENEKTOMİ, GENİŞLETİLMİŞ LENFADENEKTOMİ